28 Aralık 2012 Cuma

Tarif No: 38 Vişneli Cheesecake

Yıllar yıllardır bir güzel, hakiki cheesecake tarifi bulamamışken komşu blogum Kırmızı Mutfak'tan harika bir tarif ile sonunda bu sıkıntıya son verdim. Çok teşekkürler Pınar Özdirim. Sen ve mutfağın bir harikasınız. Tarif, uygulaması uzun ama aslında çok kolay. Bir kaç gün önceden yaparsanız kek kendini buluyor. Bu akşam Geleneksel Hamsili Pilav gecemize götüreceğim bunu ve yapmaya 2 gün önceden başladım. Henüz tadına bakamadım ama hiç şüphesiz çok lezzetli oldu. Yeni yıl öncesi final tarifimiz olsun. Yakışır. Mutfak Ekibi olarak herkese mutlu, huzurlu, bol kazançlı, bol mutfak maceralı bir 2013 dileriz.


Olmazsa olmazlar;
- Cup ölçüsü
- Mutlaka krem beyaz peynir (Pınar Beyaz veya muadilleri) asla labne kullanmayın.
- 28 cm. kelepçeli pişirme kabı


Taban için:
30 adet Eti Burçak (neredeyse 2 paket)
1/4 cup erimiş tereyağ

Pastası için:
3 paket Pınar Beyaz ama ben Yörsan Beyaz kullandım
1,5 cup toz şeker
6 tane oda sıcaklığında yumurta (yumurtalar büyükse 5 tane)
1 yemek kaşığı limon suyu
1 çay kaşığı tuz
2 paket vanilya
2 yemek kaşığı mısır nişastası
1,5 paket (300 ml.) Sek krema

Vişne Sosu için:
250 gr. kadar donmuş vişne
1 su bardağı vişne suyu + donmuş vişnelerin suyu
2 silme yemek kaşığı mısır nişastası
4 yemek kaşığı toz şeker

Kırmızı Mutfak'da Pınar'ın yaptığı gibi sırası ile yazacağım. Takibiniz kolay olsun. Gözünüz korkmasın. :)

*Kelepçeli kabın tabanına yağlı kağıt koyuyoruz, kenarından pay bırakıyoruz ve fazlalığını kesiyoruz.
*Kalıbın kenarlarını tereyağ ile yağlayıp, unluyoruz. Unun fazlasını alıyoruz.
*Bisküvileri robottan un kıvamına gelecek şekilde geçiriyoruz ve erimiş tereyğı ile karıştırıyoruz. Karışımı kalıbın dibine kaşık yardımı ile yayıp bastırıyoruz ve kalıbımızı buzdolabına kaldırıyoruz.



*Fırını (turbo olmayacak) 170 derece yakıyoruz, ısınmaya bırakıyoruz, içine bir bardak su koyuyoruz, bu şekilde cheesecake çatlamayacaktır. Çatlarsa da sorun değil, sos ile üzerini örteceğiz.
*Bir çırpma kabına peynirleri koyuyoruz ve krema kıvamına gelene kadar mikser ile çırpıyoruz.
*1,5 cup toz şekeri ekliyoruz, çırpıyoruz.
*Tek tek yumurtalarımızı ekliyoruz, çırpıyoruz.
*Limon suyu ve tuzumuzu ekliyoruz, çırpmaya devam. :)
*Nişasta ve vanilyamızı da ekledikten sonra iyice çırpıyoruz. Arada spatula ile kenarlarını alıp karışıma yedirmeyi unutmuyoruz.
*Son olarak kremayı da ekleyip, uzun uzun acele etmeden çırpıyoruz.
*Elde ettiğimiz karışımı bızdolabından çıkarttığımız kalıba döküyoruz ve fırınımızın orta kısmına koyuyoruz. Fırın kapağını hiç açmadan 55-60 dk. kadar pişiriyoruz. Sonra fırını kapatıyoruz ve cheesecake'i unutuyoruz. En az 2 saat fırın içinde beklemesi gerekiyor. Ben 5-6 saat bıraktım. İyice soğumuştu. Ama 2 saat sonra çıkartırsanız 1-2 saat de oda sıcaklığında bekletin. Sonra buzdolabına kaldırın. Kekinizi en az 24 saat buzdolabında bekletin.


Sos yapımına geçebiliriz.Sosunu da mutlaka bi 10-12 saat önceden yapıp üzerine dökmenizi ve buzdolabında bekletmenizi tavsiye ederim.
*Vişneleri bir gün önceden çözdürüyoruz. Tane tane de kullanabilirsiniz ancak ben de tarif de denildiği üzere hafifce robottan geçirdim. Böylelikle servis sırasında kolaylık olacak.
*Bir tencereye vişne suyunu, vişnelerin saldığı suyu, nişasta ve şekeri koyup kısık ateşte koyulaşana kadar pişiriyoruz. Ilınıncaya kadar bekliyoruz.
*Vişne tanelerini kekin üzerine serpiştirin. Ilınmış sosu yavaş yavaş dökün ve tekrar buzdolabına kaldırın. Bir gün daha bekletin kekinizi dolapta. Demedi demeyin. :)
Hepinize afiyet olsun, ağız tadınız hiç bozulmasın.

17 Aralık 2012 Pazartesi

Tarif No:37 Bolonez Soslu Lazanya

Biraz da İtalyan olsun. Günlerdir evdeki minik eleman lazanya istiyordu, Garfield misali lazanyaya bayılıyor. Hem yazdan hazırladığımız konserve domateslerini denemek hem de kızın gönlünü yapmak için çarçabuk hazırlanmış bir lazanya tarifi geliyor.  Zaten lazanya şimdilerde haşlanmadan yapılacak şekilde satılıyor. İyiden iyiye kolay oldu bu iş. Ama ben yine de Piyale'nin suda haşlamalık, kenarı motifli :) lazanyasını daha bir seviyorum. Bulunmuyor sanırım artık. Neyse...



Malzemeler
1 kutu Barilla Lazanya
250 gr. kıyma
1 kuru soğan
1 diş sarımsak
1 ufak havuç (rende)
1 avuç kadar kereviz yaprağı veya 1 kereviz sapı (ufak doğranmış)
Yarım kavanoz Domates konservesi, 5-6 taze domates de olabilir
Salça (renk verin diye azıcık)
Tuz
Karabiber
Kaşar Peyniri (rende) (üzeri ve araları için dilerseniz Parmesan da kullanabilirsiniz) Ben kokulu her çeşit peynirden uzak durduğum için düz sade taze kaşar kullanıyorum.

Beşamel Sos için
2 kaşık un
2 kaşık tereyağ
750 ml. kadar süt

Yapılışı
Bir miktar zeytinyağında ufak küpler halinde doğranmış soğan ve sarımsağı kavruyoruz. Üzerine kıymamızı, tuz ve karabiberi ilave edip çeviriyoruz. Salçasını, kereviz ve havucu da ilave edip kısık ateşte sebzeleri yumuşamaya bırakıyoruz. Daha sonra domatesini (rendelenmiş) ilave edip domates suyunu çekene kadar pişiriyoruz.

Bu sırada bir tencerede tereyağ ve unu kavuruyoruz. Üzerine yavaş yavaş süt ilave ediyoruz. Çok koyu olmayacak bir beşamel elde edene kadar süt ilavesine devam ediyoruz. Beşamelimiz kaynamaya başladığında
altını kapatıyoruz.

Fırın kabımızın altına az miktar kıymalı iç malzemeden sürüp üzerine doğrudan bir kat lazanya koyuyoruz. Lazanyaları önceden haşlamadığımız için malzemelerin sıcakken üzerilerine serilmesi önemli yoksa lazanyalar yumuşamayabilir. İlk kat lazanyanın üzerine kıymalı karışım,üzerine beşamel sos, üzerine kaşar peyniri koyup bir kat daha lazanya döşüyoruz. Bu şekilde aynı işlemi iki defa daha tekrarlıyoruz. Yani 3 kıymalı kat olacak. Kabınızın büyüklüğüne göre kat sayısını attırabilirsiniz. Benim kabım 3 tane lazanyayı enlemesine alıyordu.
En son üzerine bir kat lazanya koyup kalan beşamel sosumuzu üst kata yayıyoruz. Üzerine kaşar peyniri rendesi koyup fırın kabını bir streç film ile örtüyoruz. Lazanyayı bir miktar dinlenmeye bırakmakta fayda var. Bu sebeple buzdolabına da kaldırabilirsiniz. Hatta ertesi güne kadar da tutabilirsiniz. Yemeğe hazır olduğunuzda 180 derece fırında peynirler kahverengi olana kadar pişiriyoruz.  Fırından alıp sıcak sıcak servis ediyoruz. Afiyet olsun...

















13 Aralık 2012 Perşembe

Tarif No: 36 Sebzeli Noodle ve Somon Şiş

Biraz da Uzakdoğu'ya uzanalım. Çin mutfağını ama Türk damak tadına uygun olarak çok seviyorum. Özellikle noodle ve tatlı ekşili yemeklerini. Bu akşam çabucacık evdekileri doyurmak için yaptığım tarifi paylaşacağım. Geçenlerde Big Chefs'te yedim somon şiş. Güzeldi ama benimki de çok güzel oldu. Noodle yanına yakışacağını düşündüm. Biraz vitamin, biraz Omega 3. :)


Sebzeli Noodle için;
Malzemeler (4 kişilik)
1 kabak
1 kırmızı biber
1 havuç
4-5 ufak çiçek brokoli
2-3 sap taze soğan
1 paket Egg Noodle
Zeytinyağ
Soya sosu



Somon Şiş için;
Malzemeler
1-2 parça somon (küp küp doğranmış)
1/2 limon kabuğu
Zeytinyağ

Yapılışı
Küp küp kesilmiş somonları 1-2 yemek kaşığ zeytinyağ, yarım limon kabuğu ve tuz ile marine olması için bir kaba koyup bir kenara bırakıyoruz.
Kabak, havuç ve kırmızı biberi şerit şerit doğruyoruz. Brokolileri ufak çiçekler haline getiriyoruz. Taze soğanı iri iri doğruyoruz (4-5 cm). Büyükçe bir tavayı ya da wokunuz varsa woku kızması için ocağın üstüne alıyoruz. Bu sırada bir tencere kaynar suya noodleları atıp ateşi kapatıyoruz, tencerenin kapağını da kapatıp 10 dk. kendi kendilerine sıcak suda yumuşamaları için bırakıyoruz. Bu sırada tavamız kızmış oluyor.Zeytinyağını ekleyip sebzeleri en zor pişenden başlayarak sıra ile tavada ve yüksek ateşte çeviriyoruz. Noodle olana kadar sebzeler de hafif yumuşamış oluyor. Çok pişirmiyoruz zira biraz diri olunca çok daha lezzetli oluyor. En son istediğiniz miktarda soya sosunu ekliyoruz 2-3 çorba kaşığı yeterli olacaktır. Sebzelere ayrıca tuz koymuyoruz soya sosumuz zaten oldukça tuzlu, hatta light soya sosu da kullanabilirsiniz. Pişen noodleları süzüyoruz ve tavadaki sebzelere karıştırıyoruz. Altını kısıp bi 5 dakika kadar kapağı kapalı pişmeye bırakıyoruz. Bu sırada marine olmuş somon küplerini şişlere geçirip kızgın tavada pişirmeye başlayabilirsiniz. Noodle hazır olana kadar balıklarınız pişecektir. Sonra da afiyetle yiyoruz. :)

Tarif No:35 Fava

Daha az rağbet gören sebzelerden gidiyoruz bu aralar. Bakla da onlardan biri sanırım. Ben tazesini de, iç baklayı da, kuru baklayı da çok severim. Son derece sağlıklı bir sebzedir ayrıca. Fava ise benim sofralarımda özellikle de rakı yanında eksik etmediğim bir lezzet. Herkes favayı iyi yapamaz. Çok kolay olmakla beraber suyunu ayarlama kısmı çok zordur. Az koyarsanız katı olur, çok koyarsanız sulu olur. Fava bir gece dolapta bekledikten sonra yenmelidir ve kendine ancak o zaman gelir. Piştiği ilk anda maalesef katı mı sulu mu olacak tam da kestirilemez. Yine de her hali güzel, lezzetli bu zeytinyağlı tarifi vermek istiyorum. Dün akşam Mutfak Ekibinden Özlem Karacasu'nun elinden yedik. Tarif de onun tarifidir. Zaten her yemeği de hakkını vererek yapar. :)



Malzemeler
2 su bardağı kuru bakla (bir gece önceden ıslatılacak)
1 büyük veya 2 orta boy  kuru soğan
1 çay bardağı zeytinyağ
Dereotu
Şeker
Tuz

Yapılışı
Soğanlarımızı irice doğrayıp zeytinyağda kavuruyoruz. Ben kendi tarifimde kavurmuyorum ama kavrulduğunda favanın rengini biraz koyultmakla beraber lezzeti daha bir güzel oluyor, dün yediğimde onu fark ettim. İster kavurun isterseniz kavurmayın. Bir gece önceden ıslattığımız kuru baklayı ekliyoruz. Tuz ve şekerini (1 tatlı kaşığı veya 1-2 kesme şeker) ilave ediyoruz. Üzerini azıcık geçecek kadar su ilave edip pişmeye bırakıyoruz. Baklaların iyice pişmesi gerekiyor. Koyu boza kıvamına gelmiş olacak piştiklerinde bu yüzden su ilave edebilirsiniz eğer pişmediğine inanıyorsanız. Daha sonra pişen favayı blenderdan geçiriyoruz. Veya eski usul süzgeçten de geçirebilirsiniz. Güzel bir kaba favanızı alıyorsunuz. Fava soğuduktan sonra kalıbından çok kolay ayrılan bir yemektir. O yüzden dilerseniz şekilini beğendiğiniz bir kaba koyup servis yapacağınız zaman bir tabağa ters çevirebilirsiniz. Servis ederken üzerine bolca dereotu ve zeytinyağ ilave ediyoruz. Ben limon almam favanın yanına ama isterseniz limon da koyabilirsiniz sofranıza. Afiyet olsun.

Tarif No:34 Börecik

Dün akşam Mutfak Ekibi toplandık. Balkanlara uzandık. Anneannesi Boşnak olan Özlem Karacasu bize Börecik yaptı. Esasen börek ama bir çeşit kıtır mantı. Çok lezzetli, yapımı kolay, özellikle çocukların bayılacağı bir tarif. Ben de balkanlardan göçüp gelen bir aileden olduğum için oraların yemeklerini çok severim. Bu da sevilip, sıkça yapılacak yemekler arasında yerini aldı. Size de tavsiye ederim, adı gibi tadı da güzel bu yemeği muhakkak deneyin. Tarifte yufka kullanıyoruz. Özünde açma hamurla yapılıyormuş fakat o zaman daha farklı bir lezzet elde ediliyormuş. Yufka ile çok daha güzel olduğunu söylüyorlar. Diyenlerin yalancısıyım ben. Tarife geçelim mi?


Malzemeler
5 yufka
300 gr kadar kıyma (herbir yufka için 60 gr.)
Zeytinyağ
Tuz
Karabiber
Sarımsak
Yoğurt
Herbir yufka için 1 kaşık tereyağ + 1/2 çay bardağı su
Üzerine yapılacak biberli sos için 2 kaşık tereyağ
Kırmızı biber

Yapılışı
Kıymamızı tuz ve karabiber ile tatlandırıp hazırlıyoruz. Yufkayı tezgaha seriyoruz. Üzerine fırça yardımı ile zeytinyağ sürüyoruz. İki kenardan katlıyoruz. Yufkanın 4 kenarına sık aralıklarla kıyma yerleştiriyoruz.


Ortaya gelene kadar bir ucunu sonra diğer ucunu geniş taraftan sarıyoruz. Böylece iki ince rulo elde ediyoruz. Bu iki ince ruloyu bıçak ile birbirinden ayırıyoruz. Aşağıdaki şema ile ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. :)
Daha sonra 2cm. kadar bir kalınlıkta kesiyoruz. Bunları tepsiye yerleştiriyoruz. Tüm yufkalara aynı işlemi yapıyoruz. 5 yufka zorlarsanız 6 yufka da olur bir fırın tepsisini doldurmaya yetiyor.

Tepsi dolduktan sonra 175-180 derece fırına pişmek üzere koyuyoruz. Bu sırada 5 kaşık tereyağını (her bir yufka için 1 kaşık tereyağı) eritiyoruz ve üzerine her bir yufka için yarım çay bardağı su ekliyoruz. Sarımsaklı yoğurdumuzu da hazırlıyoruz. Fırından aldığımız kızarmış böreciklerin üzerine önce yağlı, sulu karışımı döküyoruz. Daha sonra yoğurdumuzu da üzerine döküyoruz. Servis ederken de biberli tereyağı ile servis ediyoruz. Bu harika lezzeti mutlaka ama mutlaka deniyoruz. :) Herkese afiyet olsun.



11 Aralık 2012 Salı

Tarif No: 33 Limon Pelteli Muhallebili Tatlı

Bir su muhallebisi değil ama kesinlikle çok lezzetli, ferahlatıcı bir tatlı. Limon severler için biçilmiş kaftan. Ekşi ile tatlının uyumu. Tarif sevgili Özden Onat'tan yine. Eline sağlık diyorum. Bugün yaptım, yedim, pişman değilim. Tarifte ufa bir değişiklik yaptım. Sütü light süt kullandım, margarin kullanmadım, pelteye yumurta koymadım orjinal tarifte yumurta vardı. Sonuçta süper ötesi hafif bir tatlı elde ettim. Size de tavsiye ederim,deneyin.


Malzemeler
1/4 paket margarin (ben koymadan yaptım)
6 yemek kasigi un (cok tepeleme olmayacak)
1 lt. süt
1,5 su bardagi toz seker
1 paket kedidili
4 limon suyu
1 limon kabuğu rendesi
1,5 su bardaği su
3 yemek kasigi mısır nişastası
1 su bardagi toz seker

Yapılışı
1/4 paket margarin 6 yemek kaşığı unu kavuruyoruz. Ben margarin koymadım doğrudan 1 lt. süt ve 1,5 su bardağı toz şekeri de ekleyerek  muhallebi gibi pişirdim. Sz dilerseniz margarinli ya da margarinsiz yapabilirsiniz. Kare borcama bir sıra kedidili diziyoruz. Muhallebi sıcakken üzerine yayıyoruz. Soğumaya bırakıyoruz.
4 limon suyu, 1 limon kabuğu rendesi, 1,5 su bardaği su, 3 yemek kasigi nişasta, 1 su bardağı toz şekeri çırpıyoruz. Muhallebi kıvamından biraz daha sulu olacak şekilde pişiriyoruz. Ateşten aldıktan sonra marketlerde satılan limon esansından yarım şişe koyabilirsiniz.  Sicakken muhallebinin üzerine yayıyorsunuz. Afiyet olsun.

Tarif No:32 Pırasalı Tart

Pırasada nereye girse yakışıyor. Bu soğangillerden bitkiye ben bayılıyorum. Herbir şeyin içine de koyuyorum. Geçen günlerde günümüz vardı bahsetmiştim. Orada yediğimiz bir tarif gelecek şimdi. Süper hafif, süper lezzetli, süper kolay. Tarif sevgili arkadaşım Zeynep'in annesinden. Mutlaka denemenizi tavsiye ederim.


Malzemeler

Hamuru için
3 su bardağı un
1 su bardağı margarin + sıvı yağ (125 gr Sana yağı eritiyorsunuz bardağa koyuyorsunuz kalan kısmını sıvı yağ ile tamamlıyorsunuz)
1 kahve fincanı süt
1 çay kaşığı kabartma tozu
Tuz

İçi için 
1 kuru soğan
750 gr kadar pırasa
1 tatlı kaşığı salça
Tuz
Kırmızı biber
Zeytinyağ


Üzeri için
1 çay bardağı süt
1 yumurta
Kaşar peynir rendesi

Hamur malzemelerinin hepsini karıştırıp hamurumuzu yapıyoruz, büyük yuvarlak borcama ya da dilediğiniz bir tart kabına yayıyoruz. Benim yediğimde büyük yuvarlak borcam kullanılmıştı eğer daha ufak bir tart kalıbı kullanacaksanız hamurun yarısını kullanın diğer yarısını derin dondurucunuza koyun. Ben bu tarifi uygularken ufak tart kalıbı kullanıp aynen dediğim şekilde yaptım. İç malzemeyi de kalıba göre azaltabilirsiniz dilerseniz ya da onu da tam ölçü yapıp dondurabilirsiniz bir dahaki sefer için.
Hamur tamamlandıktan sonra jülyen doğradığımız kuru soğanı yağda öldürüyoruz, üzerine yuvarlak doğradığımız pırasaları katıp yüksek ateşte yumuşayana kadar çeviriyoruz. En son salça, tuz ve kırmızı pul biberini koyup altını kapatıyoruz ve ılınmasını bekliyoruz. İç karışım ılınınca tart hamurunun üzerine seriyoruz. Üstüne 1 çay bardağı süte kırıp çırptığımız yumurtalı karışımı boşaltıyoruz, üstüne kaşar peyniri rendesini de koyduktan sonra 175 derece fırında peynirler renk değiştirene kadar pişiriyoruz. Afiyet şeker bal olsun. :)

Tarif No 31: Terbiyeli Kereviz

Kereviz de aynı karnabahar gibi talep görme anlamında talihsiz bir sebzedir. Ben her çeşidini severim. Salatasını, zeytinyağlısını. Geçenlerde ilk defa sıcak, kıymalı ve terbiyelisini yedim anne elinden. Yani lezzetini anlatmam mümkün değil. O kadar güzeldi. Mutlaka denemelisiniz, tam da mevsiminde. Kerevizin çok   faydalı bir kök sebze olduğunu da belirtip tarife geçeyim.




Malzemeler
2-3 kereviz
2 havuç
Bir sap kereviz yaprağı
100 gr. kadar kıyma
1 kuru soğan
1 yumurta
1 limon
Zeytinyağ veya dilediğiniz bir sıvı yağ.
Dereotu

Yapılışı
Soğanı küp küp doğruyorsunuz ve kıymayı soğanla yağda kavuruyorsunuz. Küp küp iri doğradığınız kerevizleri, yuvarlak havuçları ve kereviz saplarını tencereye ekliyorsunuz. Tuzunu ve suyunu koyup pişiryorsunuz. Kerevizler pişince üzerine dereotunu ekleyip kapağını kapatıyorsunuz. Bir tarafta 1 yumurta ve limon suyu ile terbiye hazırlıyorsunuz ve hala sıcak olan yemeğinizin içine bu terbiyeyi karıştırıyorsunuz. Bu kadar basit. Afiyet olsun. :)

Tarif No:30 Çin Böreği

Hem sebze hem kıyma içeriyor, pişince çıtır çıtır oluyor, yanına yerken soya sosu çok yakışıyor. Bir çin böreği tarifi. Hazırlayıp buzlukta saklayabilir, misafiriniz gelmeden çıkartıp hemencecik pişirebilirsiniz. Tarif annemden.  





Malzemeler
4 yufka
2 yumurta
1 bardak süt
1/2 paket margarin veya sıvı yağ

Üzeri için
1 yumurta
1 su bardağı süt
Galeta unu

İçi için
250 gr kıyma
2 kuru soğan
1 havuç (rende)
1 sap pırasa veya taze soğan
2-3 yaprak lahana
1 çorba kaşığı kuş üzümü
Maydanoz
Dereotu
1 çorba kaşığı salça
Tuz
Karabiber

Yapılışı
Soğanı küp küp doğruyoruz, kıymayı ekliyoruz, biraz kavuruyoruz, kıyma öldükten sonra rende havucu ve sırayla diğer malzemeleri koyup çeviriyoruz.En son salça, tuz,karabiber,kuş üzümü, maydanoz ve dereotunu ekliyoruz. Soğumaya bırakıyoruz. İçimiz soğurken 1 yufkayı yayıyoruz, yağ, süt, yumurtayı çırpıyoruz ilk kata sürüyoruz, 2. yufkayı üzerine yayıyoruz ve az bir miktar sütlü harctan bu kata da sürüyoruz. Ne kadar büyük arzu ediyorsanız ona göre 12 veya daha çok parçaya bölerek sigara böreği gibi sarıyoruz. Aynı işlemi diğer 2 yufkaya da yapıyoruz. Fırına koymadan önce 1 yumurta ile 1 bardak sütü çırpıyoruz, karışıma börekleri batırıyoruz, daha sonra galeta ununa buluyoruz.180 derecede pişiriyoruz. Galeta ununa bulanmış böreklerinizin fazlasını derin dondurucu da saklayabilirsiniz. Afiyet olsun.
          

3 Aralık 2012 Pazartesi

Tarif No:29 Zeytinli Kek

Bu tarif Kıbrıs'tan diyordu Gönül Candaş'ın 'Bereketli Olsun' kitabında. Gerçi ben esas tarifte Kıbrıs'ın meşhur Hellim peyniri olduğunu biliyorum ama kitap öyle söylemiş bir kere. Bu sebeple Kıbrıs'a ve orada yaşayan dostlara gönderme yaparak paylaşacağım bu tarifi. Söz konusu Kıbrıs olduğunda güzel insanlar hatıra gelir hep. Bir de yasemin kokusu. Kıbrıs'ta yaşayan dostlar ise beni taaa çocukluğuma götürürler. Ne güzel günlermiş eski günler. Lafı uzatmayarak tarife geçeyim.  



Malzemeler
4 yumurta
3/4 su bardağı zeytinyağ
Yarım bardak yoğurt
1 su bardağı zeytin (ben yarım su bardağı koydum yetti, zeytinlerim iri ve tuzluydu çünkü)
3 su bardağı un
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı kuru nane
1 tatlı kaşığı kekik (orjinal tarifte yok)
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
Yarım limon suyu

Yapılışı 
Önce kalıbımızı yağlayıp, unluyoruz ve fırınımızı 175 derecede yakıyoruz. Bir karıştırma kabına yumurta, yoğurt, zeytinyağ, limon suyu, tuz, nane, kekiği koyup karıştırıyoruz. Kabartma tozunu ve elenmiş unumuzu ekliyoruz. En son zeytinleri ilave ediyoruz. Kalıba boşaltıyoruz. Fırında 35-40 dakika kadar pişiriyoruz. Ilınınca dilimliyoruz. Afiyet olsun.

2 Aralık 2012 Pazar

Tarif No 28: Hamsili Pilav


Eş kontenjanından bir Karadenizlilik benimkisi. Yeryüzünde eşi benzeri zor bulunan bir doğa harikasıdır Karadeniz. Yeşili, oksijeni bol, yemesi içmesi kendine özgü, insanı cana yakın ve hoş sohbet. Karadeniz denince akla Hamsi gelmez de ne gelir. Tatlısından turşusuna kadar bu nimeti öyle bir değerlendiriyor ki Karadenizliler şaşırıp kalıyorsunuz. Benim favorim hamsi tava ve hamsili pilavdır. Kulağına kar suyu kaçtı mı mutlaka yapılıp yenilmelidir. Her yıl Aralık ayında yine Karadenizli olan sevgili Gönül teyzemiz yapar bu yemeği. Tadına da doyum olmaz. Onun sırası daha gelmedi bu yıl ilk ben yaptım, bugün. Akşam yemeğinde afiyetle yedik. Zor gibi gözüken ama çok kolay olan Hamsili Pilavı denemenizi tavsiye ederim.


Malzemeler  (4 kişilik)
750 gr. hamsi (Kılçıkları da ayıklanmış olarak)
1 su bardağı pirinç
2 soğan
1,5 tatlı kaşığı kuş üzümü
1,5 tatlı kaşığı dolmalık fıstık (çam fıstığı)
1 tatlı kaşığından biraz az yenibahar
Bir avuç ince kıyılmış maydanoz
Bir avuç ince kıyılmış dereotu
Tuz
Karabiber
Zeytinyağ  




Yapılışı
1 su bardağı pirinçi kaynar suda bir süre ıslatıyoruz. Bu sırada küp küp doğradığımız soğanları zeytinyağında iyice kavuruyoruz. Üzerine dolmalık fıstık, kuş üzümün,yenibahar, maydanoz, dereotu, tuz ve karabiber ekliyoruz. Pirincimizi yıkadıktan sonra soğanlı karışıma katıp bir süre çeviriyoruz. Normal pilavı 1'e 2 yaparız genelde ama bunu 1'e 1 ölçüsünde pişiriyoruz çünkü fırına girecek ve orada da pirinç pişecek. Dolayısıyla 1 bardak suyu kavrulan pirincin üzerine koyup pişiriyoruz. Önce harlı ateşte, göz göz olunca kısık.Pilav pişerken dayanıklı bir fırın kabına, benim tarifimde 24 cm.lik ufak bir kap bu (4 kişi için yeterli), hamsilerimizi diziyoruz. Önce tabana çiçek gibi, daha sonra kabın kenarlarına diklemesine bir sıra. Hamsiler açık olarak dizilecek unutmuyoruz. Bu arada fırın kabının altını yağlamayı da unutmayın. Dha sonra pişen pilavı fırın kabına aktarıyoruz. Kenarlara dizdiğimiz hamsileri içeri doğru katlıyoruz ve üzerine kalan hamsileri yerleştiriyoruz. Hamsileri sık sık dizin çünkü pişince çekiyorlar. 180 derece fırında hamsiler kızarana ya da pişene kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun. ,