28 Kasım 2012 Çarşamba

Tarif No:27 Karnıbahar Graten

Pek çoğumuzun direnç gösterdiği bir sebzedir karnıbahar. Oysa yakından incelendiğinde ne kadar da güzeldir. Ben her türlüsünü çok severim. Kıymalı yemeğine alternatif bir tarif olacak bu. Özellikle çocuklar bu tadı daha çok seviyorlar bilginiz olsun.

Malzemeler
1 karnıbahar
250 gr kıyma
1 kuru soğan
1-2 kaşık salça
Tuz, karabiber
Sıvı yağ
Üzerine koymak için kaşar peyniri rendesi

Beşamel Sos için
2 yemek kaşığı un (tepeleme)
4 yemek kaşığı sıvı yağ
1/2 lt. kadar süt biraz az biraz fazla olabilir.
Tuz

Yapılışı
Karnıbaharı çiçek çiçek ayırıp haşlıyoruz. Ben tencere içine yerleştirilen metal bir aparat yardımıyla buharda haşlıyorum böylelikle hem bütün ev kokmuyor hem de vitamini kaybolmuyor. Eğer illa suda haşlayacaksanız karnıbaharı bütün haşlamanızı tavsiye ederim. Karnıbaharları biraz diri bırakın çok yumuşak olmasın bir de fırında pişecek çünkü. Ayrı bir kapta soğanla kıymayı yağda kavuruyoruz,isterseniz bu harca havuç rendesi de ilave edebilirsiniz. Salçasını koyuyoruz ve azıcık su ilavesi ile biraz pişiriyoruz. Haşlanmış karnıbaharlarımızı bir fırın kabına diziyoruz, üzerine kıymalı harcımızı yayıyoruz. Kenara koyuyoruz. Bu arada beşamel sos hazırlığına geçiyoruz. Yağ ve unu çiğ un kokusu geçene kadar kavuruyoruz ve üzerine soğuk süt ilave ediyoruz. Sütü yavaş yavaş ilave edin birdenbire çok sulu bir beşamel elde edebilirsiniz. Beşamelin çok koyu olmaması gerekiyor. Hafif sıvı bir sos elde etmeniz gerekli, karnıbaharın üzerine dökünce içlerine de yayılmasını istiyoruz. Sos piştikten sonra fırın kabındaki kıymalı sosun üzerine döküyoruz. Bolca bolca dökün, elinizi korkak alıştırmayın. Hafif ılınınca rende kaşar peynirini de serpiştirip 185 derece fırında peynirler kızarana kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun.

27 Kasım 2012 Salı

Tarif No:26 Aşure

Bana göre tatlıların şahı. Hicri takvime göre Muharrem ayında yapılan tatlı ilk defa Nuh Peygamber tarafından Büyük Tufan'dan sonra gemisinde kalan malzemeler ile yapılmış. Aşure ayı geldiğinde konu komşudan yana pek kısmetli olan ben annemin aşuresini kimselerinkine değişmem, illa da onunkini yemek isterim. Hal böyle olunca annem mutfağa girdi konu komşuya dağıtılmak üzere aşureyi yaptı. Bana yazmak, fotoğraflamak ve tabii yemek kaldı. Tarif anneciğimden :). Zahmetli bir uğraş ama kesinlikle o zahmete değen bir tatlı. Ben içinde incir ve portakal sevmem. Bu sebeple bu tarifte bunlar yok.

Malzemeler
3 su bardağı aşurelik buğday
Yarım su bardağı pirinç
Yarım su bardağı fasulye (haşlanmış)
Yarım s bardağı nohut (haşlanmş)
1/2 su bardağı kuru üzüm
6 bardak şeker (az tatlı sevenler için) çok tatlı sevenler 8 bardak şeker koyabilir
8 lt.su
8-10 kuru kayısı
Çiğ badem (önceden ıslatılıp soyulmuş)

Üzeri için 
Ceviz
Dolmalık fıstık
Kuş üzümü
Nar
Tarçın

Yapılışı
Akşamdan buğdayı yıkayıp 8 lt.su ile iki taşım kaynatıyoruz. Ağzını kapatıp üzerini sarıyoruz, mutfak havlusu ile olabilir. 1 gece bekletiyoruz. Ertesi gün buğdaylar hemen hemen pişmiş oluyor. Pirincini ekliyoruz, kaynatıyoruz. Buğaylar iyice pişince haşlanmış nohut ve fasulyeyi ekliyoruz.Biraz daha kaynatıyoruz. Şekerini, üzümünü, kayısısını ekle biraz daha kaynat, altını kapat ve bademini koy. Ben incir, portakal kabuğu ve gül suyu sevmediğim için tarifte bunlar yok. Siz seviyorsanız ekleyebilirsiniz. Hafif ılınınca kaselere boşalt, soğuyunca üzerini süsle. Afiyet olsun...




26 Kasım 2012 Pazartesi

Tarif No:25 Elmalı Pay

Cumartesi günü ve Pazar günü katıldığım toplantılarda karşıma çıkan ortak bir tatlının tarifini vermek istiyorum. Bu da pişmiş elmalı seçenekleri sevenler için gelsin. :)

Hamuru için 

2 yumurta
1 çay bardağı toz şeker
1 paket teremyağ (yumuşak) veya tereyağ (yumuşak) benşahsen tereyağını tercih ederim bu tarifte.
1/2 kahve fincanı zeytinyağ
2 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un

İçi için

İstediğiniz çeşit elma (5-6 tane)
1 çay bardağı toz şeker
Biraz limon suyu
Dilediğiniz kadar tarçın
İsteğe bağlı olarak dövülmüş ceviz

Yapılışı

Hamuru hazırlıyoruz. Bir avuç kadar ayırıyoruz ve bu parçayı buzdolabına kaldırıyoruz. Büyük yuvarlak Borcam ölçüsüdür bu ona göre. Hamuru açıyoruz ve yağlanmış kabın tabanını bu hamurla kaplıyoruz.Ayrı bir yerde elmaları rendeliyoruz, diğer malzemeyi de içine karıştırıyoruz. Çiğ halde hamurun üzerine iç harcı yayıyoruz. Üstüne buzdolabından çıkarttğımız hamuru bir rende yardımıyla rendeliyoruz. Önceden ısıtılmış 175 derece fırında pişiriyoruz. Üstüne dilerseniz pudra şekeri serpebilirsiniz. Görüntüsü çok daha güzel oluyor.

Tari No: 24 Midyesiz Midye Böreği

Yine Cumartesi buluşmasından bir tarif. Bu börek, açma hamurla yapılıyor.İyi hamur açarım, elim harikadır diyorsanız oklavaya sarılın. :) Çıtır çıtır oluyor, ağızda dağılıyor, hazır yufka börekleri yanında halt ediyor. :) Fotoğraftaki börekler Zeynep'ten. Teşekkürler...

Malzemeler

Hamuru için

1 çay bardağı sıvı yağ
2 yumurta
1 çay bardağı yoğurt
1/2 limon suyu
1 tatlı kaşığı tuz
Aldığı kadar un

İçi için

1/2 kilo kıyma
1 havuç (rende)
1 patates (rende)
4 tane kuru soğan
Ayrıca 125 gr tereyağ ve 125 gr margarin karışımı (erimiş)

Yapılışı
Hamur malzemeleri karıştırıp kulak memesi kıvamında bir hamur elde ediyoruz. Bu hamuru 6 eşit parçaya bölüyoruz ve buzdolabında yarım saat bekletiyoruz. Bu esnada iç malzemeyi bir tavada kavurarak hazırlıyoruz. Yarım saat sonunda öncelikle ilk 3 parça hamurlar çalışmaya başlıyoruz. Önce 1 tanesini açıyoruz. Mümkün oduğu kadar ince açılacak.  Üzerine erimiş yağ karışımını sürüyoruz. Başka bir kenarda 2.parçayı açıyoruz. Üzerine koyuyoruz. Tekrar yağlıyoruz. 3.parçayı da açıp diğelerinin üstüne koyuyoruz ve yağlıyoruz. Bu açılmış hamuru rulo haline getiriyoruz ve ortadan ikiye isterseniz birer kere daha bölüp kenara kaldırıyoruz. Diğer parça hamurlarımızı da aynı işlemden geçiriyoruz. Daha sonra herbir ruloyu ufak parçalara bölüyoruz yaklaşık 2- 2,5 cm. kadar ve bu parçaları dikine koyup açıyoruz. Yani hamura baktığınızda helezon görmeniz gerekiyor. Bir poğacadan biraz daha büyükçe olacak şekilde açtığımız hamuun içine harcımızı koyup fazla bastırmadan kapatıyoruz ki piştiklerinde midye gibi hafif açılsınlar. Fırına vermeden evvel üzerine yağ sürüyoruz ve 180 derecede pişiriyoruz.


24 Kasım 2012 Cumartesi

Tarif No:23 Kuskuslu Brokoli Salatası

Bugün anaokulu velileri buluşmamız vardı. Genelde dışarıda yapıyoruz bu günleri ama bazen bir iki cengaver çıkıyor böyle evini açan. :) Sofra enfesti. Herbirinin tarifini alıp yazasım vardı ama ben kendimce öne çıkan birkaç lezzeti buraya taşıyacağım. Bir parça da tembellik ederek. Yapması başkasından, yazması benden. :)
 Genelde bir kısır döngü oluyor bu tip sofralarda. Hemen hemen hep aynı  salatalar. Ama şimdi tarifini vereceğim salata hem renkli, hem oldukça sağlıklı, hem de çok lezzetliydi. Bu tarif için Özden Onat'a teşekkür ediyorum. Bir de limonlu pastası vardı ki sormayın. :)


Malzemeler
Brokoli (sanırım orta boy 2-3 sap veya 2 paket yeterli olacaktır.)
1 çay bardağı kuskus
1-2 havuç
1 kutu mısır
1-2 kırmızı tatlı biber
Yeşil soğan
1 avuç nar
Dereotu
Maydanoz
Nar ekşisi
Limon
Zeytinyağ
Sarımsak (isteğe bağlı)

Hazırlanışı
Brokoliyi ve kuskusu haşlıyoruz. Haşlanmış brokolileri sudan çıkartıp buzlu su dolu bir kaba bırakırsanız renklerini koruyacaklardır, öyle yapıyoruz. Daha sonra bir mutfak makası yardımıyla brokolileri ufak ufak doğruyoruz. Havucu ve kırmızı biberi minik küpler halinde doğruyoruz. Yeşil soğanı ve diğer tüm yeşillikleri de doğruyoruz. Mısırı ve haşlanmış kuskusu da katıp karıştııyoruz. Zeytinyağ, nar ekşisi ve limonla bir sos hazırlyoruz ve ilave ediyoruz. Arzuya göre sosun içine sarımsak da eklenebiliyor. Üzerini narlarla süslüyoruz. Afiyet olsun. :)

23 Kasım 2012 Cuma

Tarif No:22 Kakaolu Islak Kek

Aslında bir çok mutfak sevdalısının bildiği bir tarif bu. Hazır çay saati tariflerinden gidiyorken kakaolu kek olmaz olmaz dedim. Bu keki çok seviyorum. Hem pratik, hem diğer kekler gibi kuru değil. Çayın yanına kakaolu bir alternatif.


Malzemeler
3 yumurta
1,5 bardak şeker (bu ölçü şeker tatlı oluyor,azaltabilirsiniz)
1,5 bardak süt
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 küçük paket erimiş margarin (tarifin orjinali margarin ama ben 1 çay bardağı sıvı yağ kullanarak yapıyorum)
1 büyük pakete yakın kakao
2 bardak un

Yapılışı
Yumurta ve şekeri yoğunlaşana kadar çırpıyoruz. Üzerine süt, kakao ve vanilyayı ekleyerek tekrar çırpıyoruz. Bu kakaolu sıvı karışımdan bir bardak kenara ayırıoruz. Kalan karışıma un, yağ ve kabartma tozunu ekliyoruz. Yağlanmış kalıba ya da fırın kabına karışımı döküyoruz. Önceden ısıtılmış 160 derece fırında   kekimizi pişiriyoruz. Piştikten sonra fırından çıkar çıkmaz kenara ayırdığımız karışımı kekimizin üzerine döküyoruz. Dilerseniz üstünü hindistan cevizi, fıstık, ceviz veya beyaz çikolata ile üsleyebiliriz. Afiyet olsun.

Tarif No:21 Kuru Börülce Salatası

Yaz gelsin tazesinin de tarifini yazacağım. Şimdi kış o yüzden kuru börülce salatası tarifi ile idare edeceksiniz. Börülce yine bana memleketim Ege'yi hatırlatan baklagillerdendir. Halam taze börülceden harika salata yapar. Ben yaz aylarında taze fasulye gibi zeytinyağlısını yaparım. Çok da severim. Börülce ile ilgili hikaye çok bizim mutfak ekibinde ama onu hikayenin kahramanı tarifi vereceğim zaman anlatacağım. :)

Malzemeler
1,5 su bardağı kuru börülce (akşamdan ıslatılıp haşlanmış)
1 kırmızı soğan
2 tatlı kırmızı biber
1/2 demet maydanoz
Zeytinyağ
Elma Sirkesi
Limon

Yapılışı
Börülceleri akşamdan ıslatıyoruz. Ertesi gün haşlıyoruz. Dikkat edin fazla haşlandığında patlıyorlar. Soğanı küp küp ufak doğruyoruz. Tatlı kırmızı biberi de aynı şekilde ufak ufak doğruyoruz. Maydanozu kıyıyoruz. Hepsini börülceye karıştırıyoruz. Üzerine elma sirkesi, limon ve zeytinyağını ilave ediyoruz. Birgün önceden yaparsanız sosunu çekecek daha lezzetli olacaktır. İşte bu kadar. Afiyet olsun.

19 Kasım 2012 Pazartesi

Tarif No:20 Tahinli Cevizli Kurabiye

Küçücük susamlar ezildiğinde elde edilen bu bomba kalorili tahin gıdasını çok severim. İçine girdiği tatlı, tuzlu her çeşit yiyeceği bambaşka bir lezzete dönüştürüverir. Özellikle kış kahvaltılarında tahin pekmezi, balık yenen akşam yemeklerinde de tahinli helvayı eksik etmem. Biraz da çay partilerine çalışalım ve tahini kullanalım istedim. İşte size mis gibi bir tahinli kurabiye tarifi. Eminim bayılacaksınız.

Tarife geçmeden önce aşağıda yazan tam ölçünün çok fazla olduğunu söylemek isterim. Şayet az bir misafire yapacaksanız tavsiyem yarım ölçü yapmanız. Ya da hamurunu tam ölçü yapıp yarısını kullanabilir kalanını derin dondurucuya kaldırabilirsiniz.



Malzemeler
Hamur için
1 paket margarin (Sana Hamurişi veya Teremyağ kullanın)
1/2 su bardağı sıvıyağ (Ne isterseniz, mısır özü, zeytinyağ, findık yağı)
1 su bardağı yoğurt
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un
1 fiske tuz

İçi için
1 küçük kavanoz tahin
1 su bardağından biraz fazla toz şeker
Bolca ceviz


Üzeri için
Bir yumurta sarısı

Yapılışı
Hamurumuzu yoğuruyoruz. Yarım saat kadar buzdolabında dinlenmeye bırakıyoruz. Bu sırada 1 kavanoz tahinin içine toz şekerimizi karıştırıyoruz. Hamur dinlendikten sonra 4 parçaya bölüyoruz. Her bir parçayı merdane ile yuvarlak açıyoruz. İnce açmaya özen gösteriyoruz. Açtığımız hamurun üzerine tahinli karışımı ve cevizi serpiyoruz ve kenarından baslayarak sarıyoruz. Fırın tepsisine bu uzun hamuru koyuyoruz ve verev şekilde bıçakla kesiyoruz. Tüm parçalara aynı işlemi uyguluyoruz. Fırına vermeden önce üzerine yumurta sarısı sürüyoruz. 180 derece turbo fırında 30 dakika kadar pişiriyoruz. Çayı demliyoruz, afiyetle yiyoruz. :)

18 Kasım 2012 Pazar

Tarif No:19 İki farklı Tarhana Çorbası

Kökeni Orta Asyadan gelen Türklere dayandığı söylense de Tarhana kelimesi Farsçadır. Her türlü yiyeceği kurutarak saklamaya çalışmışlar ve yoğurdun saklanması için de Tarhana çorbasını bulmuşlardır. Önemli bölümü yoğurttan oluşan Tarhana çorbası besleyici olduğu kadar kuru toz şeklinde olduğu için uzun süre saklanabilir. Türkiye'de Tarhana çorbasının birçok türünü bulabilirsiniz. Türkiye'de Uşak, Denizli, Kahramanmaraş şehirlerinde ve Beypazarı'nda ünlüdür.
Türkiye'nin batı bölgelerinde, özellikle Rumeli geleneğinde tarhana çorbası, kese yoğurdu, un, domates, kuru soğan ve mutlaka tarhana otu, tuz, istenildiği kadar acı biber kullanılarak hazırlanır, başkaca katkı malzemesi kullanılmaz.
İşte benim babaannem Rumeli usulü tarhana yapardı çünkü Rumeli göçmeni idi. Bugün hem onun çorba tarifini hem de kuzenimin eşinden öğrendiğim bir başka tarifi yapıyoruz. Resmini gördüğünüz domatesli olan, resmi olmayan ise sütlü olan.




Domatesli ve Kuru Börülceli Tarhana Çorbası 

Malzemeler

Tarhana (4-6 kaşık) (Bizim tarhanamız oldukça turuncu renkte olur. Domatesi boldur. Ama Beypazarı tarhanası bayağı beyaza yakın renktedir. Çorbanızı renklendirmek için bir miktar salça koymanızı tavsiye ederim.)
2 diş sarımsak (ufak ufak doğranmış)
2-3 rendelenmiş domates
2 çorba kaşığı zeytinyağ
2 çorba kaşığı kadar haşlanmış kuru börülce

Yapılışı

Öncelikle börülceleri akşamdan ıslatıp haşlıyoruz. Biraz fazla haşlayın çünkü haftaya bir salata tarifi vereceğim. :) Tarhanamızı da bir kasede ıslatıyoruz yumuşamaya bırakıyoruz. Bunu yapmazsak topak topak olabiliyor.
Bir tencerenin içinde zeytinyağında sarımsakları kavuruyoruz. Üzerine domates rendesini koyup pişiriyoruz. Domatesler piştikten sonra ıslattığımız tarhanayı ekliyoruz. Üzerine bir kaşık tarhana için bir bardak su ölçüsünde su ilave ediyoruz. Kaynayana kadar karıştırıyoruz. Kaynadıktan sonra haşlanmış börülceleri de ilave edip 10 dakika kadar kısık ateşte pişiriyoruz.
Üzerine kalmış ekmeklerinizden kıtır ekmek yapabilirsiniz.

Sütlü Tarhana Çorbası

Çocuklar  bu tarifi sevmeyebilir. Ama sütlüsüne bayılacaklarına eminim. Babaaanem usulü çorbanın tarifi şöyle;

5 kaşık tarhana, süt.

Tarhanayı önceden tenceremizin içinde 1 bardak su ile ıslatıyoruz. Yumuşayınca ocağa alıyoruz ve üzerine 2 bardak su daha ilave ediyoruz. Karıştırıyoruz. Kaynadıktan sonra 2 bardak süt ilave ediyoruz. Burada tamamı su değil bir kısmı süt olacak. Tuzunu ilave edip 10 dakika kısık ateşte pişiriyoruz. Bu kadar basit. Servis ederken üzerine acı biber koyabilirsiniz. Bazı tarhanalar hali hazırda zaten acı olurlar o yüzden dikkat. :)
Hayatta hiçbir yemek anne, anneanne, babaanne yemeklerinin yerini tutmuyor. Babaanne evine hasretimi Ankara'da bu çorba ile gideriyorum. Size de tavsiye ederim. Afiyet olsun. 





16 Kasım 2012 Cuma

Tarif No:18 Sebze Çorbası

Kış kapıda, soğuklar başladı bile. İçimizi ısıtacak bir kap çorbaya kim hayır diyebilir. Üstelik elinizde kalmış malzemelerden kolaylıkla yapabileceğiniz bir tarif. Ankara'lılar bilirler. Eskiden Oran'daWine House vardı. Hatta ondan önce Boğaz Sokak'taydı. Orada harika sebze çorbası yaparlardı. Sağlıklı, lezzetli. Zaman içinde biraz değişiklik yaptim ben. Sonuçta yine harika bir çorba oldu. Ben özellikle taneli seviyorum ama sevmeyenler pek tabii blenderdan geçirebilirler.

Malzemeler

Çeşitli sebzeler. Benim çorbamda;
Kabak
Beyaz lahana
Kırmızı soğan
Patates
Yeşil fasulye
Maydanoz
Kereviz
Havuç
Kırmızı Biber
Mantar
Karnıbahar var.

Bunlara ilaveten zeytinyağı, biraz salça, tavuk bulyon (jel olanlardan), karabiber ve tuzot gibi bir karışım kullandım.


Yapılışı

Tüm sebzeleri ufak ufak doğruyoruz. Biraz zeytinyağında önce soğanı sonra da sırayla en geç pişenden başlayak sebzeleri kavuruyoruz. Biraz yumuşadıktan sonra tencerenizin büyüklüğüne göre 1 veya 2 tatlı kaşığı salça ilaveti ediyoruz, çeviriyoruz. Bunun üzerine sıcak suyunu ilave ediyoruz, tuzot (isteğe bağlı), karabiber, tuzunu da koyuyoruz. Kaynamaya bırakıyoruz. Tavuk bulyonu da ilave ediyoruz ve sebzeler pişene kadar ateşte tutuyoruz. Ben maydanozunu en son koyuyorum bilginiz olsun. Dilerseniz içine biraz düdük makarna da koyabilirsiniz. Çocukların hoşuna gidecektir. Hepinize afiyet olsun.

   


15 Kasım 2012 Perşembe

Tarif No:17 Fırın Sütlaç



Komşu blog Kırmızı Mutfak yazarı arkadaşım Pınar ile bir öğle yemeği buluşması sayesinde blog tariflerime hız vermeye karar verdim. Hali hazırda elimde bulunan bir tarif ile başlıyoruz hız almaya. Ne demişler işleyen demir ışıldar. Mutfak ekibim tembel çıktı maalesef, iş başa düştü :)

Sütlü tatlı denince aklıma ilk önce fırın sütlaç geliyor. Pirinci ve şekeri yerinde oldu mu bayılırım. Rahmetli babam da çok severdi. Pirinci bol isterdi. Bugünkü tarif onun ruhuna gitsin. Gözünüz korkmasın oldukça basit yapımı. Lezzeti de bir o kadar güzel. İster üzerine dondurma ile, ister tarçın serperek yiyebilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun.

Malzemeler:

1 litre süt
Yarım su bardağı pirinç
1 su bardağı şeker (daha az tatlı sevenlere miktarı azaltmayı öneririm)
1 çorba kaşığı nişasta
2 yumurta sarısı
Yarım paket vanilya

Yapılışı:

Pirinci yıkayıp bir bardak suda haşlyoruz. Suyunu çekmesi gerekiyor unutmayın. Süt ve şekeri ilave edip 10 dakika pişiriyoruz. Nişastayı yumurta sarıları ile birlikte biraz su yardımıyla eziyoruz. Bu karışıma kaynamakta olan sütten biraz biraz alarak alıştırma yapıyoruz ki yumurtalar pişmesin. Sütlaca karışımı katıyoruz ve ateşten alıyoruz. Ateşten aldıktan sonra vanilyasını ilave ediyoruz. Ateşe dayanıklı çömleklere bölüştürüp, içi biraz su dolu bir tepsiye diziyoruz ve sıcaklık üstten gelecek şekilde sütlaçları kızartıyoruz. Pişen sütlaçları fırından aldıktan sonra, üzerleri kurumasın diye başka bir tepsi ile örtüyoruz.Soğuyunca dolaba kaldırıyoruz. İşte bu kadar. Haydi mutfağa. :)